Türk Dil Kurumu Sözlüğünde, Zürriyet ibaresinin anlamının; ”Çocuk, döl, soy, sop” olduğu ve zürriyetini kurutmanın ise, soyunu sopunu kurutma anlamına geldiği görülmektedir.
Bilindiği üzere; Slovenya’nın Maribor kentinde yapılan 16.Balkan Şampiyonasına 2 otobüs kafilesi olarak 61 sporcu ve birçok antrenör ile katılınmış ve 41 madalya alınarak turnuva tamamlanmıştır. Bu turnuvaya karayolu ile gidilmiş ve yine karayolu ile ülkemize geri dönülmüştür. Öğrenebildiğimiz kadarıyla bütçenin kısıtlı olması münasebetiyle kafileye konserve verilmek suretiyle hiçbir yolluk, gündelik ve harcırah verilmeden sporcular götürülüp getirilmiştir. Burada önemli olan konu,
yurda dönüş yolunda 13 Ekim tarihinde Kapıkule sınır kapısından girerken kafilenin Free Shoplara sokularak çocuklara artan paradan hediye olarak viski ikram edilmesidir. İşte tam bu konuda şu anda özellikle facebookta bu rezaleti aklamak için yarışa girmiş birçok yalakanın yazılarını okumaktayım. Yani diğer bir ifade ile sanki free shoplardan sporcularımıza viski alınmamışta bunu bazı kendini bilmezlerin uydurduğu gibi bir izlenim yaratmaya çalışıldığını görmekteyim. Be hey gafiller, ikram etmek ne zamandan beri kötü bir olay oldu. Ve sizler hiç düşünmez misiniz ki,13 Ekimde yurda girerken alışveriş ettiğiniz Free Shopların kamera kayıtları iptal edilmeden durmaktadır ve istenildiğinde yapılan alışverişin aynen kayıtlar ile teyit edileceğinin suratınıza kabak gibi vurulacağıdır. Ayrıca, her kimin pasaportu ile alışveriş yapılmış ise bunlarda alenen ortaya çıkacaktır. Şimdi siz kimi ve/veya neyi savunuyorsunuz. Burada, bence yapılan hediye olayı gayet güzel ve makul bir davranıştır. Ama ondan sonra olanlar tam bir rezalet ve insanlığa yakışmayan olay olmuştur. Ve gereği yapılmaya başlamıştır. Bu olayı yapan her kişi tespit edilmiştir, Kanun önünde herkes yaptığının cezasını görecektir.
Neyse uzatmayalım, devam edelim. Bu Free Shoplardan yapılan alışveriş esnasında + 73 Kg’da ülkemize şampiyonluk getiren sporcumuz Ecehan Güneş’te babasına hediye etmek için 1 adet viski almıştır. Özellikle cebinde beş kuruş parası olmadığını belirtmesine rağmen kafile başkanı tarafından bu viskinin parası ödenmiştir. Buraya kadar her şey normal gibi görülmektedir. Ama, 15-19 Ekim tarihleri arasında Bursa’da düzenlenen Kulüplerarası Türkiye Şampiyonasının 17 Ekim günü, cuma namazından çıkmamıza müteakiben gelen telefon ile Balkan Şampiyonasına katılan kafilenin toplantıya çağırılması ve bundan sonra gelişen olaylar ise tam bir rezalet ve bizim camiamıza yakışmayan bir hal almıştır.
Doğal olarak çağırılan sporcunun bu toplantıya yollanması neticesinde; yaklaşık olarak 20-30 kişi tarafından şampiyon sporcu çember içine alınmış ve orada başkanlığını Genel koordinatörün yaptığı bir mahkeme kurulmuştur. 18 yaşındaki sporcuya sorulan sorulara çok makul cevaplar verilmesine rağmen, istediği cevapları alamayan mahkeme ve heyeti sporcuya hakaretlerin yanında, dövmeye bile yeltenilmiştir. Allahtan orada İstanbul bölgesi antrenörleri vardı. Yoksa durum çok vahim olabilirdi. En acısı da, Sayın mahkeme başkanı tarafından, ‘burada bulunan herkes görsün ve bilsin ki, ben bu sporcunun(Ecehan Güneş) ZÜRRİYETİNİ KURUTACAĞIM ifadesini kullanmasıdır. Biz bu kelimeyi özellikle sporcumuzun Annesine ve Babasına söylemedik. Eğer söyleyecek olursak ne olacağını Allah bilir. Ben şimdi buradaki insanoğullarına soruyorum; sizin 18 yaşında bir kızınız olsa ve bir kişi gelip çocuğunuza senin ZÜRRİYETİNİ KURUTACAĞIM dese, ne derdiniz?
Yalaka takımı size sesleniyorum; bu iş burada kalmayacaktır. Hepiniz tespit edildiniz. Devlet kapısında hakkınızda da gereği yapılmaya başlamıştır. Ayrıca bu olaylardan bir gün sonra sporcumuz maçına çıktığı anda maçın ilk saniyesinde herhangi bir vuruş olmadan rakip sporcuya verdiğiniz 4 puanda kamera ile kayıt altına alınmıştır. Hakemlik yapmanın vicdan işi olduğunu sizlerde öğreneceksiz. Sizler o güzelim hakem camiasına yakışmıyorsunuz.
Bizlerde 17 Ekim günü rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Ramazan Erçin’e geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ancak, bu durum haksızlıkların üstünü örtemez. Gerekli yasal işlemleri başlattık. İnşallah bu bir örnek olur ve hiç kimseye böyle davranışlarda bulunma hakkını kimse kendinde göremez.
Herkese hayırlı akşamlar diliyorum. Saygılarımla.