Türkiye Taekwondo Federasyonumuzun 20 Ekim 2024 tarihinde Olağan Genel Kurul ve Mali Genel Kurulları, kısa bir zaman önce yapıldı. Başkan, yönetim ve diğer kurulları görevlerine başladılar. Yönetimin ve başkanın şu ana kadarki performansını ben de birçok yönden eleştiriyorum. Hatta geçmiş bir önceki dönemin kötü mirasının halen de devam ettiğini ben de herkes gibi görmekteyim. Yanlışları görmem durumunda da eleştirilerime her platformda devam edeceğim. Fakat bu eleştirilerimi yaparken asla geçmiş başkanlık dönemimde bana yapıldığı şekilde iftiraya, yalana ve algıya dayalı eleştiri asla yapmayacağım. Mevcut yönetimin, gerektiğinde yüzüne karşı söyleyemeyeceğim eleştirileri de asla yapmam. Şahsımla beraber yol yürüyen, yürüyecek olan arkadaşlarımın da böyle bir şey yapmalarına müsaade etmeyeceğim. Böyle bir yaklaşım içerisinde olanlar da benimle asla yol yürüyemez. Nokta.
Doğru olan, haklı eleştiri ve çözüm önerileridir. Aksi durumda sporumuza zarar veririz. Federasyon yönetimi içinde bu eleştiriler yol gösterici de olabilir. Federasyon yönetimimizin etik, iftiraya dayanmayan eleştirilere tahammül etmesi ve anlayış göstermesi de gerekir. Eleştirilerden dolayı kişilerin ötekileştirilmemesi gerekir. Aksi durumda gerekli hukuki işlemleri yapmak da federasyon yönetiminin en doğal hakkıdır.
Bu açıklamaları yaptıktan sonra asıl mevzuya gelirsek; federasyonumuzun çeşitli kurullarında görev yapan ve destek veren bazı antrenörler ve idarecilerimiz tarafından yaklaşık 1 aydır “TAEKWONDO’DA YÜKSELİŞ SÜRÜYOR” başlığı altında, 2-3 tane uluslararası turnuvada elde edilen başarılardan, bu yıl Antalya’da organize edilen uluslararası açık turnuvadan, Türkiye Minikler, Yıldızlar, Ümitler, Büyükler Şampiyonasındaki rekor katılımlardan bahsedilerek yeni bir gelişme olmuş gibi algı yapılmaya çalışılmıştır.
Oysaki Türkiye Taekwondo Federasyonumuz kurulduğundan bu yana uluslararası açık turnuvalarda bu başarıları her zaman elde etmiştir. Kurulduğundan bu yana her yıl Antalya açık turnuvası benzerinde değişik isimler adı altında turnuvaları her yıl başarı ile yapmıştır. Yurtiçi minik, yıldız, genç, büyükler şampiyonalarına geçmişten bu yana büyük katılımlar olmuştur. Bunların hiçbiri yeni bir durum ve yükseliş değildir.
Bahse konu olan bu paylaşımları gördüğümde, federasyona yakın kişilerin de olduğu ortamlarda söylediğim gibi, “Neden böyle içi boş ‘Taekwondo’da yükseliş sürüyor’ deniliyor, bir sıkıntınız mı var?” diye eleştirimi yapmıştım.
Hedef Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlardan alacağımız altın madalyalar olmalıdır. Hedef, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları organizasyonlarını almak olmalıdır. Hedef, Türkiye Şampiyonalarına katılım yüksekliği değil; uykuda olması gereken saatlerde ringde değil de, daha sağlıklı ortam ve zaman diliminde bu maçların organize edilmesi olmalıdır.
Mevcut federasyonla alakalı eleştirimi yaptıktan sonra, 22 yıl gibi çeyrek asır federasyon başkanlığı yapmış Metin Şahin ve ekibinden 3-5 kişinin son günlerde yaptığı paylaşımlar dikkat çekmektedir. Sanki yarın Başkan Bahri Tanrıkulu görevden alınacak, yerine kayyum atanacak gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Tabii ki bunların hepsi imkân dâhilindedir. Ama burada bazı şeyleri de hatırlatmakta fayda görüyorum. Öncelikle bu yapılanı doğru bulmuyorum. Çünkü Spor Federasyonları Kanunu’nun 28. maddesinin 5 ve 8. alt bendindeki Olağanüstü Genel Kurul şartları gerçekleşti mi ki camia beklentiye sürükleniyor? 22 yıl görev yaptığınız sürede neyi yapamadınız da tekrar istiyorsunuz? Son Olimpiyatlardaki durum da ortada. Mevcut federasyona ben de eleştirilerimi yapıyorum, ama olmayan veya muhtemel olacağını düşündüğünüz gelişmelerden dolayı algı yaparak suyu bulandırmak da doğru değildir. Tabii ki eleştirilerinizi de yaparak, en azından bir faaliyet dönemi sabır gösterip, tahammül etmeniz gerekmez mi? 22 yıldır bekleyen, Metin Şahin döneminde de Bahri Tanrıkulu döneminde de hiçbir şekilde görev almamış, Taekwondo’ya yıllarca hizmet etmiş spor adamlarımız var. Hiçbirinin sesleri sizler kadar çıkmıyor. Sizlerden başka bu görevleri yapacak, Taekwondo sporunu tekrar şaşaalı günlerine götürecek başka ekipler yok mu sanıyorsunuz? Kerameti yalnızca kendinizde mi buluyorsunuz?
Her iki ekip içinde de çok değerli, tecrübeli arkadaşlarımız mevcut. Her iki ekibin de acaba şunları bir sorgulamaları gerekmez mi? Nasıl oldu da bunca yıllık tecrübeye rağmen sözde yanlış adaylık başvurusu yaparak Başkan Metin Şahin adaylık sürecinden çekildi? Nasıl oldu da bunca yıllık dillendirilen yanlışlıklara rağmen çoğunluk delegeye sahip olmasına rağmen Başkan Bahri Tanrıkulu ve ekibi, Başkan Metin Şahin döneminin harcama ve faaliyetlerini ibra ettiler? Sorular yalnızca bununla da bitmiyor. Başkan Metin Şahin tekrar Avrupa Federasyonu Asbaşkanlığına seçildi. Acaba mevcut Türkiye Taekwondo Federasyonu istemeseydi, dolaylı olarak referans olmasaydı, engeller çıkarsaydı Metin Şahin tekrar Avrupa’da Asbaşkan olabilecek miydi? Hani Kanun gereği seçimlerin üzerinden 6 ay geçtikten sonra imza toplayarak olağanüstü kongreye gidecektiniz?
Aklıma gelen, menfaat birlikteliğinde “sen bana dokunma, ben de sana dokunmayayım” gibi bir üstü kapalı anlaşma izlenimi alıyorum. Sakın filler tepişirken sizler altta ezilen çimler olmayın. Bunları tekrar bir sorgulayınız.
Kıymetli hocam kaleme aldığınız yazıyı okudum..
Haklı eleştirileriniz var .. Görev almayan antrenörlere de görev verilsin.. Fakat başarı hemen birden gelmeyeceğini gibi zaman gerekli.. Sizler büyük başarıyı kürsüye çım aktan ibaret sayıyorsunuz. Oysa iç ve dış etkenler olduğu gibi mevcut kliplerin ve antrenörlerin ahvalerine hiç değinmemişsiniz. Keşke olaya sadece seçilmiş seçilenler gözü ile bakmasaydınız..