Yurt dışında yaşamını ve spor hayatını sürdüren Taekwondo antrenörlerimizin zaman zaman dertlerini dostane edayla dinlerim. Bunların yansımalarını sizlerle paylaşmak isterim.
—Yurt dışından da olsa ülkemizde yapılan Taekwondo federasyon başkanlığı seçimlerini yakından takip ettiklerini beyan ederek, geleceğin milli takımına sporcu vermeye aday bu kardeşlerimiz mevcut havayı aynen bizler gibi soluduklarını tek eksiklerinin delege olmadıklarını beyan etmekteler. Neden yurt dışından sporcu alırız da ülke dışı delegemiz olmaz düşünmekteyim.
—Almanya, Belçika, Avusturya, Danimarka, Hollanda, Bosna Hersek ve diğer sayamadığım ülkelerin antrenörleri Türk vatandaşıdır, sporcuları o ülkenin milli takımlarında yer alırlar. Birçok ülkenin milli takımlarının antrenörleri de Türk vatandaşıdır. Servet Tazegül’ün antrenörü Nurettin Yılmaz da, gerek Almanya gerekse Türk milli takımına sporcu veren Özer Güleç hocamız da.
Berlin deki kardeşimiz Adnan Karabulut da ve diğer ülkelerde bulunan diğer hocalarımızın da gerektiği gibi milli takıma sporcu veremediklerinin, değer anlamında yeterince değer kazanamadıklarının altını çizmekteler. Belki hepsinin harika projeleri mevcuttur. Neden Özer Güleç, Nurettin Yılmaz Türk milli takımı teknik kurulda yer almazlar tartışma konusudur. Elbette yönetimin takdiridir ama eldeki değerleri yetiştirme adına bu payeler onlarda olması gerekir.
—Federasyon seçimlerinin çarpışma havasında geçtiğini beyan ediyorlar. Yurt dışından bu kavga ortamından rahatsız olduklarını beyan ediyorlar. Aslına bakılırsa bazı haller gözle görülmese de alttan alttan dip oyma teknikleri maalesef mevcut yönetim tarafından sıkça işlenmektedir.
—Gönül ister ki yurtdışındaki kardeşlerimizi daha fazla onore edelim. Bu hal Cengiz YAĞIZ döneminde başlamakla beraber herkesin arzusudur. Devamı sağlam olarak işlenmelidir. Bu milli takım hepimizin milli takımı. Servet Tazegül ile kim mutlu olmadı ki. Yurt dışında bir sürü sporcumuz başka ülkelerin bayrağı altında yarışmalar devam etmektedir. Ödüllerini adam gibi versek onlar bizim bayrağımızı dalgalandıracaklardır.
—Bu ülkede Taekwondo sporcu bulma konusunda asla sıkıntı çekmeyecektir. Mevcut özel okullar, devletin desteklediği kurumlardaki sporcular, yurt dışındaki sporcularla kalite tavan yapacaktır. Özel okullarımızı ve ilgili kim varsa desteğimizi artırdığımız sürece bu kalite hep yüksek çıtalarda olacaktır. Destek gaz vermek anlamında algılanmamalı, pratikte de uygulanmalıdır. Özel toplantılarla talepler yerinde tespit edilir ve çözülür. Yurtdışındaki sporcuların müsabaka sayıları ve imkânları daha yüksek olduğundan, maç tecrübeleri daha yoğundur. Ülkemizde maç sayılarımız maalesef fazla değildir. Hatta bu aralar federasyon özel müsabakalara köstek olmakta, aman bir araya gelmesinler de bizi sıkıntıya sokmasınlar diye bahaneler aramaktadır. İzin verdiklerine de masraf yükleme operasyonu fazla olmakta, yöneticiler ağırlanma istekleri vatandaşı bunaltmaktadır. Yöneticiler ağırlanma psikolojilerini abartmışlar antrenör ve idareci kardeşlerime zulüm etme moduna geçmişlerdir. Bu kişiler bellidir. Aslında herkes her şeyi görmektedir de, bulundukları konumu kaybetmek istemeyen kardeşlerimiz Timur’un karşısına çıkamayan fil düşmanları gibi savunmasız ve isteksiz görünmektedirler. Korku İmparatorluğu sesini ve kokusunu yaymaktadır.
—Yurt dışındaki kardeşlerimizde, yurt içindeki kardeşlerimizde bilmelidirler ki demokrasi Taekwondo anlamında henüz oluşumlarını ve tekâmüllerini sağlayamamıştır. Gelişimini tamamlayamayan bu federasyonun çağ atlamasına talibiz. Cengiz YAĞIZ bu anlamda değerdir. Değeri değerlendirelim derim. Günlerdir yazdığım yazıyı okuyup aslında beğenen ama asla bunu belli edemeyen kardeşlerim bu lafım sizedir. Biz sizi seviyoruz. Gönlünüzde beğendiğinizi de biliyoruz. Vicdanlarınızda bunu yansıtın lütfen. Cengi YAĞIZ belki iyi “Türkiş arya” söylemez ama o tecrübesiyle virtüöz gibi orkestrayı yönetecektir. Yeter ki güveninizi sağlam tutun. Yanlışa dur deyin lütfen.