Önce Allah’ın sonrada camiamızın teveccühü ile bizlere federasyonumuzu tekrar yönetme imkânı nasip olursa, federasyonumuz uygulamaları karşısında, benim sporcum ve evladımın hakkı ve şansı ne ise, Ali Şahin’in ve Muammer Cambaz’ın evladının ve öğrencisin de aynı olacaktır. Son on yıldır olduğu gibi, oy vermedin, delege değilsin, oyunu vermezsen salonunu kapattırırım, milli takıma sporcun geremez, sözleşmeli antrenör olamazsın gibi tehditlerin edildiği ve çok basit itirazlarda bile disiplin kuruluna gönderilmelerin yaşandığı ve hakemlerin tekme tokat antrenör ve sporcu velisi dövdüğü daha birçok sıralayabileceğimiz, yalnızca Metin Şahin dönemine ait bu uygulamalar, camiamız gündeminden kalkacak, eskiden olduğu gibi insanlar huzur içinde spor kariyerlerine devam edecektir. Şu an olduğu gibi, insanlar birbirlerine kırdırılmayacak, oy versin vermesin herkesin hakkı Allah için gözetilecektir.
Şuan ki mevcut federasyon kurullarında olan, herhangi bir haksızlığa adı karışmamış, hatta son gelinen noktadan ve yapılan haksızlıklardan ellerinden bir şey gelmediği için kızan, bu uygulamalara en az bizim kadar karşı olan, dürüst, hayatını Taekwondo sporuna vermiş bilgili ve deneyimli birçok arkadaşlarımız olduğunu biliyoruz. Birçoğu ile geçmişte başkanlık dönemimizde de çalıştık. Bu arkadaşlarımızla federasyon uygulamalarıyla ilgili tartışmalarımız dışında, bugünkü gibi hiçbir ahlaki ve maddi sorunlar aramızda yaşanmamıştır. Hepsi de değerli antrenörlerimizdir. Zannederim, bu arkadaşlarımızda bu durumu teyit ederler. Bu arkadaşlarımızı ve camiayı en çok bilenlerden olduğumu iddia edersem de sanırım pek de abartmış olmam. Göreve gelmemiz durumunda, bu arkadaşlarımızla da yapabilecekleri görev ve konumlarında şuan olduğundan daha etkin ve yetkin çalışacağımıza ve ortada bulunan bu cenazeyi elbirliği ile kaldırmak adına birlikte olmaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Tabi ki bizlerde göreve gelmemiz halinde camiamızdaki mevcut arkadaşlarımızla çalışacağız. Dışarıdan insanlar gelip bu işleri yapmayacak. Fakat gelinen noktada, idarecilerimiz, antrenörlerimiz için önemli olan herhangi bir görev konumundan önce, Taekwondonun ve sporcularımızın geleceğini düşünerek, muhalif olan olmayan herkesin federasyon uygulamaları karşısında eşit, adaletli, bir yönetim sergileyeceğinden asla şüphe duymayacağı bir yönetimden ve başkandan yana olmalarıdır. Camiamızın da on yıldır istediği ve şikâyetçi olduğu en önemli konu bu değil mi? Öyleyse özüyle, sözüyle, deneyim ve bilgisiyle, disiplin ve dirayetiyle, bu günde aynı iddia da plan ve projeleri bulunan, geçmişte de o kısıtlı imkânlarla bunu yapmış şahsımın değerlendirilmesini istemek hakkımdır diye düşünüyorum.
Yeni sporcu ve antrenörlerimiz geçmişi bilmiyor olabilirler, bekli de bizleri karalamak için yapılan dedikodulara ve yıpratma çalışmalarına inanabilirler. Milli talkıma girmek için rüşvetler alındığı, kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan, bu dönemdeki uygulamaların, eskiden beri yapıldığı gibi yanlış anlayışlar genç antrenör ve sporcularımızda olabilir. Bizim dönemimizde bu tür yanlış uygulamaların olmadığı beni seven sevmeyen, geçmişte oy vermiş vermemiş herkes tarafından bilinen bir gerçektir.
Hiçbir Başkan ve yönetimi on yıldır Federasyon yönetimini elinde bulunduran ŞAHİN’LER kadar federasyonumuzu kötü, beceriksiz ve adaletsiz yönetemezdi. Gelin hep birlikte bu kötü gidişe siyasiler ve bürokratlar değil de bizler birlik olarak bir son verelim. Kendi haklarımızın başkaları tarafından kullanılmasına müsaade etmeyelim. Kendi işimizin problemlerini kendi camiamız içinde çözelim. Böylece gücümüzü de bütün spor camiasında ispat edelim.
Benim ve arkadaşlarımızın ŞAHİN‘ler gurubunun dışındaki hiçbir arkadaşımızla bir sorunu yoktur. Taekwondo sporumuzun geleceği adına herkesle bir araya gelip ortak bir zeminde birlikte olmaya hazırız.