Eleştiri mi? Yaranma Çabası mı?
Bazı Antrenör arkadaşlarımız mevcut Federasyon Yönetimine ve Başkan Metin Şahin’e desteklerini belirtmek ve saflarda yerini sağlamlaştırmak adına yaklaşık 20 yıl önceki benim başkanlık dönemimi başarısız kılmak, itibarsızlaştırmak adına vicdan ve hakkaniyetten uzak birtakım paylaşımlar yapmaktadırlar.
Öncelikle ben Federasyon Başkanı adayı değilim. Bu dönem için Federasyon seçimlerine herhangi gibi bir dahilim de yoktur. Hal böyle olmasına rağmen benim dönemimin vicdan ve hakkaniyetten uzak bir şekilde mevcut Federasyona yaranmak için yapılan eleştirilere karşı cevap verme zorunluluğum doğmuştur
- Avrupa, Dünya ve Balkan Federasyonlarında Başkan Metin Şahin’in görev alması:
Ben ve Sayın Esen Beder de bu Uluslararası Federasyonlarda en yüksek oyları alarak seçilmekteydik. Bu Taekwondonun dünyadaki gücünden yani siz Taekwondo Camiasının gücünden kaynaklanmaktaydı. Seçimlere malzeme yaptığınız bu konu yeni bir konu değil. Eskiden beri var olan bir durumdur. Genç antrenörler bunları hatırlamayabilirler.
- 20 yıl önce Uluslararası arenada pasif ve güçsüzmüşüz.
Geçmişte Uluslararası Federasyonlarda pasif idiysek (!) nasıl oldu da Sayın Esen Beder ve ben bu Uluslararası Federasyonlara seçildik. Demek ki pasif değilmişiz. 8 yıllık Başkanlık dönemimde ülkemizde, çok büyük organizasyonlar olan Dünya Gençler Şampiyonası ve Büyükler Avrupa Şampiyonası düzenlendi. Diğer Uluslararası turnuvalar, Poomse Şampiyonaları ve Balkan Şampiyonalarını saymıyorum. Çünkü diğer bahsettiğim büyük şampiyonalar ülkelerin katıldığı ve kulis faaliyetleri sonucu seçimle alınan organizasyonlardır. Peki, 20 yıl önceki dönemi eleştiren arkadaşlar, mevcut Federasyon bu bahsettiğiniz kadar uluslararası arenada bu kadar güçlü lobi faaliyetleri varsa benim dönemimle mukayese edilemeyecek kadar maddi imkânlara sahip olmalarına rağmen neden 20 yıllık görev sürelerinde böyle seçimle alıp ülkemizde yaptığı büyük organizasyonlar yoktur. Ülkemizde Dünyanın en iyi tesisleri olmasına rağmen, milletin cebini boşaltmak, birilerinin ise ceplerini doldurmak adına otellerde yapılan organizasyonlardan başka ne vardır.
- Antrenör, Sporcu ve Hakemlerin hak ettikleri yerlere Mevcut Federasyon döneminde geliyorlarmış. Bu da doğru değildir. Külliyen yanlış ve yalandır. Delege iseniz, delege gücünüz var ve mevcut Federasyona itaat ediyorsanız hem sporcunuz takıma giriyor, hem sizler Uluslararası maçlarda görev alıyorsunuz. Bu durum hakemler içinde aynıdır.
Geçmişte benim dönemimde Milli takıma sporcu vermiş Dünya, Avrupa Şampiyonalarında başarılı olmuş sporcuların antrenörleri şahsıma ve yönetimime karşı olmalarına hatta teftiş kurullarında benim hakkımda şikâyetler yapmalarına rağmen teşvik etmek ödüllendirmek adına Uluslararası maçlarda hatta Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında bile görevlendiriliyorlardı. Bu isimleri bugün bile tek tek sayabilirim. Onlarda kendilerini bilirler. Karşımda Federasyon başkanı adayı olmasına rağmen Metin Şahin’e bile Milli Takım antrenörlük görevi vermiş bir kişiyim.
Bugün bu mevcut Federasyonda acaba kendilerine karşı olan bir antrenörler değil maça gitmeleri nefes bile alma şansları yoktur. En ufak başkaldırmalarında ceza kurullarına sevk edilmekte ve cezalar verilmektedir. Geçmiş bizim dönemimizde ceza kurullarına sevk 3-5 olayın dışında yoktur. Ama mevcut dönemde rekor sayıda ceza kurullarına sevkler hatta haksız yere cezalar alanlar olmuştur. Padişahın kılıcı gibi muhalif antrenörlerin üzerinde bir tehdit olarak bu ceza ve disiplin kurullarını tutmuşlardır. Bunların hepsi resmi kayıtlarda mevcuttur. Hatta bu antrenörlerimiz sporcu ve sporcu evlatlarıyla bile tehdit edilmekte, sporcularının Milli takımdan çıkarılmaları sağlanmaktadır. Bu konuya dair birçok antrenör ve sporcunun savunmalarını bizzat hazırlamış bir kişi olarak konuşuyorum.
Benim ve yönetimim döneminde Milli takımların oluşturulması çok ciddi yöntemlerle yapılır, sporcuların yarışlardan kopmaması sağlanırdı. Bu amaçla 1., 2. ve 3. Milli Takımlar, Türkiye Şampiyonalarında derece yapan sporcular arasından seçilir. Bunun için 4-5 tane de ayrı Türkiye Şampiyonaları adı altında organizasyonlar yapılırdı. Hiçbir sporcuya muhalif antrenör ve kulübün sporcu muamelesi yapılmaz, her üç takım ve onların başarılı antrenörleri muhalif olsalar bile Uluslararası maçlarda görevlendirilirlerdi. Karşımda aday olarak rakip olduğu bilinmesine rağmen tarafımdan Milli Takım antrenörü olarak görevlendirilmiştir.
Özerkliğin verdiği sınırsız imkânları kullanan şimdiki yönetim bu uygulamaları yapıyor mu? Tabii ki yapmıyor.
- Federasyon Başkanı olduğumda Federasyonumuzun bir kayıt sistemi bile yoktu.
Bütün sporcu, antrenör ve hakemler yeni kayıt sistemine göre kayıt numarası verilerek sisteme girilmesi sağlandı. Böylelikle de zaten var olan lisanslı sporcularımızın sayısı ortaya çıkartıldı ve Türkiye’nin lisanslı sporcu da en büyük branşı unvanını o yıllarda alınmış olduk. Merak edenlere o günkü gazete kupürlerini de gösterebilirim. Spor salonlarında kuşak sınavları yapılır ama bu sınav sonuçları sisteme girmezdi. Şu an ki kulüplerin kuşak takip sistemi kırmızı kimlik uygulamaları da yine bizim dönemimizde yapıldı. Bu sayede Federasyonumuza da hatırı sayılır gelirler gelmektedir. Bu sistemle 4 ayı dolmayan bir sporcu bir üst kuşağa çıkamıyor. Bizden önceki dönemde 6 aylık Taekwondocu Kırmızı Siyah kuşağım var diye gelir DAN sınavına girerdi. İşte bu kayıt sistemi ile bunun önüne geçildi. Böylece de tabandan gelen sporcunun kalitesi yükseldi.
- Her yıl yapılmakta olan Antrenör ve Hakem seminerleri benim başkanlık dönemimde uygulanmaya başlandı.
Amaç Dünyada Taekwondosundaki gelişmeleri, kuralları ve yeni sistemleri anında antrenörler aktarmak onlar aracılığı ile de sporculara ulaşmasını sağlamaktı. Şimdi ise bu seminerler kendi cebinizden parasını ödediğiniz, birilerinin cebini doldurmak için yapılan yeme içme kaplarıdır. Bizim dönemimizde bu seminerler amacına yönelik ciddiyetle yapılır, masraflar da o günkü kıt imkânlara rağmen Federasyon bütçesinden karşılanırdı. Bugünkü gibi cepleriniz boşaltılmazdı. Genç antrenörler tabii ki bunları bilmez. Şimdi neden yapılmıyor?
Taekwondo sporunu başarıya götüren bizim dönemimizde yapılan bu yeniliklerdi. Şimdi 20 yıl öncesini eleştirenlere soruyorum. Benim ve ekibimim yaptığı o yıllardaki yeniliklerden başka Metin Şahin Başkanlığı döneminde ne gibi yenilikler yapıldı. Hadi bakalım o yeniliklerden bir tanesini sıralayanda biz de görelim. Ama bu dönemde Federasyonumuzda geçmişte olmayan o kadar çok usulsüzlükler, haksızlıklar daha başkada yazmaktan utanacağım şeyler yapıldı ki burada bunları yazmaya zaman ve terbiyem elvermez.
- Dünya, Avrupa Şampiyonalarında geçmiş başkanlık dönemimdeki kıt imkânlarla, bugün dünyanın en büyük bütçesi ile çalışan Federasyonun almış olduğu derecelere bir bakın, bunlar hepsi resmi kayıtlarda vardır.
Bizim dönemimizde 2000 yılı Avrupa Şampiyonasında 4 altın madalya alınarak Avrupa Şampiyonu olunmuş, gümüş ve bronzları saymıyorum, 2002 Avrupa Şampiyonasında 6 altın madalya alınmış gümüş ve bronzları saymıyorum, bizim dönemimizde 2001 Dünya Şampiyonasında 2 altın gümüş, bronz madalya alınarak takım halinde Dünya 2.’si olunmuştur. O öve öve bitiremediğiniz Metin Şahin döneminde Takım halinde Dünya Şampiyonu oldunuz da bizim mi haberimiz yok. Uluslararası arenada başarılı değildiysek bu başarıları cinler, periler mi elde etti. Bu karalama yaptığınız dönemin idareci, antrenör ve sporcuları bu başarıları elde etmiştir. Milliyetçi ve Muhafazakâr olmakla bilinen hepiniz aslında bu haksız eleştirilerinizle bu idareci sporcu ve antrenörlere de haksızlık vicdansızlık yapmaktasınız. Asıl bu camianın geçmişi ile övüneceğiniz yerde. Hep geçmişi karalamaktasınız. Bugün Metin Şahin ve ekibi geçmişte yapılan yukarıda saydığım dönemimim çalışmalarının semeresini, mirasını yemişlerdir. Biraz geçmişe saygınız olsun.
20 yılda bu kadar imkâna rağmen mevcut federasyon geçmiş bizim dönemin başarılarının üzerine çıkamamıştır.
Benim dönemimde olduğu gibi Metin Şahin döneminde yapılan yenilikleri sizde sıralayın da bizlerde bilelim.
Cengiz Başkanın başarısız demelerine şaşıyorum Cengiz başkanın sekiz yılda yapmış olduğu döneminde bende bu yönetimde yer aldım alınan tüm başarılarına bizzat ben şahid oldum göreve geldiğinde seçim çalışmalarında vermiş olduğu tüm projelerini yerine getirdi görev süresi devam etseydi hiç bir tesis sorunumuz kalmayacaktı şu anda Başkan adayı dahi olmamasına rağmen kalkıpta başarısız diye eleştiri yapmak acizliktir hiç bir sporcunun hakkını yemedi korumaya alınan hiç bir sporcusu yoktu Milli takım seçmelerinde birinci olan sporcu kilosunda Milli takım sporcusu olarak ülkemizi temsil ederdi elinizi vicdanınıza koyun o kadar çok mağdur edildi yazıklar olsun görevinden alınacak ne yaptı