2008 Yılında Azerbaycan’ da yapılan Dünya Kupası Takımlar Şampiyonası sonrasında Federasyon Yönetimi ve Başkanı Metin Şahin, yönetmelikler gereği ödül kapsamında olmayan bu şampiyonayı sanki ödüllü kapsamındaki Dünya Takımlar Şampiyonası gibi göstererek, resmi evraklarda ve yazılı- görsel basında devamlı Dünya Takımlar Şampiyonası diyerek yanıltmaya çalışmıştır. Devletin 3-4 milyon YTL parasını, Teknik Direktör Ali Şahin’in, dolayısıyla ………………. ‘in cebine indirmek üzereyken gerekli yerlere şikâyetlerde bulunan ve bu soyguna engel olan kişileri de bu adı geçen şahıslar, vatan hainliğiyle suçlamışlardır.
Federasyonun o günlerdeki gerekçesi de bu şampiyonanın dünyanın iki numaralı şampiyonası olduğuydu (http://www.koyuncuspor.com/haberler/1074-kavga-sona-erdikimseye-oeduel-yok.html ve http://www.koyuncuspor.com/anasayfa/37-duyuru/haberler/745-metin-ahinle-dobra-dobra.html linklerinden okuyabilirsiniz). Doğrudur, bu şampiyona kalite ve değer olarak bir Dünya Şampiyonası ve eskiden yapılan Şakır Bezci gibi bazı arkadaşlarımızın da 1. olduğu Dünya kupası gibi olmasa da gene de önemli bir şampiyonadır. Ödül de verilmesi yerinde olurdu. Spor Bakanlığımız da gerektiğinde bu tip şampiyonalara özel ödüller de vermektedir. Burada sorun, ödül yönetmeliğinde olmayan bir şampiyona için taklalar atarak, etik ve dürüst olmayan yollardan ödül alınmaya çalışılması ve böylece de camiamızın küçük düşürülmesiydi. Bu da yetmiyormuş gibi bu konuyu dillendiren ve şikâyet eden kişilerin de vatan haini olarak suçlanmalarıydı. Bir atasözü vardır ya yavuz hırsız suç bastırırmış diye. Bu atasözümüz tam da bu tip davranışları ifade etmek için ne kadar yerinde bir sözdür.
Federasyon Başkanı Metin Şahin’ in 2008 yılında kardeşi Ali Şahin’e ödül aldırabilmek için dünyanın iki numaralı şampiyonası dediği şampiyonaya bu yıl Milli takımımız neden gitmemiştir. Yoksa zaten iki numaralı şampiyona değildi de ondan mı, seçimler uğruna popülist politikalar yaparak daha önemsiz şampiyonalara oy avcılığı yapmak için götürdükleri şişirilmiş kafileler yüzünden bütçe, tamtakır hale getirildiği için mi, yoksa Milli Takımlarımızda bir revizyon yapacaklar da ondan mı? Hep beraber bekleyip göreceğiz.
2012 yılında seçimlerde seçim kazanılmak uğruna yapılan popülist politikalardan dolayı gidilemeyen şampiyonalar tabi ki bununla da sınırlı değildir..Bu federasyona seçilmesi için oy verenlerden hele hele poomseci arkadaşlarımızdan hiç ses soluk çıkmamasına rağmen gene ben hatırlatma gereği duyuyorum. 2012 POOMSE Dünya Şampiyonasına ve 3.WTF PARA Dünya (Bedensel Engelliler ) şampiyonalarına da gidilememiştir.
Bir insanın spor hayatındaki en önemli kariyer maçları Olimpiyatlar –Dünya ve Kıta Şampiyonalarıdır. Olimpiyatlar 4, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları da 2 yılda bir kez yapılır. Bu şampiyonalara bu yıl hazır olup da gidebilecek kişiler belki de 2 yıl sonra aynı performans da veya aynı şans da olamayabilir veya 2 yıl sonra bir vesile ile sporu bırakmak zorunda kalabilirler. Yani açıkçası insan hayatında hep aynı yaşta, güçte kalamıyor; bu şanslar, önümüze geldiğinde en güzel şekilde değerlendirilmek zorundadır. Ne yazık ki sporun doğasında bu vardır. Zaman sürekli ilerleyen ve geri getirilmesi imkânsız olan en kıymetli hazinedir. .Bu şampiyonaya hak edip de gidemeyenlerin “2012 deki Dünya poomse veya Dünya kupası takımlar Şampiyonasına gitseydim şampiyon olurdum veya derece yapardım “dediklerini şimdiden duyar gibiyim. Ama geçmiş olsun!
Bu şampiyonalara neden gidilemedi, bunun gerekçeleri nelerdi kimse sormuyor. Federasyonumuz da bugüne kadar camiamızı tatmin edici hiçbir açıklama yapmış değil. Oysa bu kadar yüksek bütçelerle çalışan Taekwondo federasyonunun bu önemli Dünya Şampiyonalarına neden katılamadığıyla ilgili Spor Bakanlığının ve Spor Genel Müdürlüğünün sorumlular hakkında gerekli Teftiş incelemelerini başlatması gerekirdi. Tabi ki diğer işlerde olduğu gibi bunlar da sumen altı oldu. Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü kendilerinin seçtirdikleri federasyonları koruma duygusu ve taktiği içerisinde olabilirler. Ama camiamız bu hesaplar içinde olmamalı, tam da bu hesapları bozacak dirayeti göstermeli. Ama korkarım ki tam tersini yaparak, her zaman olduğu gibi seçime 2 ay kala hiç de bir önemi olmayan uluslar arası şampiyonalara sözüm ona sözleşmeli antrenör yapılacak umuduyla götürülerek bugünleri bu gidilemeyen önemli şampiyonaları hatırlamazdan gelirler.
Federasyonumuz yönetimini elinde bulunduran mevcut yönetim 10 yılda maddi ve manevi doyuma ulaştıkları için, gidilemeyen bu büyük organizasyonlar artık onlar için önemsiz olmuştur. Ama unutmayalım sporcu ve antrenörlerimiz için bu organizasyonlar, çok önemliydi. Dünyada da önemlidir.
Heyecanı yitirmiş maddi manevi doyuma ulaşmış bu yönetimin Taekwondo sporumuza vereceği hiçbir şeyi yoktur. Camiamızın yeni atılımlar yapabilmesi ve önünün açılabilmesi için bu yönetimin hukuki ve demokratik yollarla iş başından uzaklaştırılması gerekmektedir.