Federasyonumuz 2006 yılında yapılan ilk genel kuruldan itibaren özerk oldu. Ama ne yazık ki camia olarak hep birilerinden, yukarılardan bir şeyler yapmasını bekledik. Seçimler öncesinde bile Spor Bakanlığının, Spor Genel Müdürlüğünün desteğini hangi aday aldı bunları takip ettik. Oysa delege ve karar vericiler bizlerdik. Öyle durumlara geldik ve kandık ki herhangi bir partinin ilçe başkanı veya Spor Bakanlığı danışmanı hatta ne görevlerde olduğu belli bile olmayan kendini bürokrat zanneden bu insanların yalanları ve balonlarıyla ikna olup, kendi Genel Kurullarımızdaki, öz irademizi bu kişilere teslim ettik. Birbirimize öyle hatalar yaptık ki bırakın adayımıza genel kurulda aday olması için oy vermeyi, aday adaylığı için bir imza bile vermekten aciz ve korkak duruma düşürüldük. Oysa bizler özerkliğin vermiş olduğu demokratik haklarımızı kullanmak yerine işin hep kolay tarafına, daha doğrusu sorumluluktan kaçtık. Bu anlattıklarım la karşı karşıya kalmış en canlı şahit şahsımdır.
On yıldır birçok arkadaşımızla federasyonumuzun bu kötü gidişat ve uygulamalarını konuşur aynı kişilerle de bu federasyona karşı mücadele ederiz. Ama her ne hikmetse her iki yılda bir seçim gelip kapımıza dayandığında aynı kişiler seçim öncesi konuştuklarımızı ve eleştirilerimizi unutup “ yukarının desteğini aldın mı” sorusunu sorarlar. Hatta “şunları bir görevden aldırsaydın” diyen delege arkadaşlarımızı bile olmaktadır. Şikâyet ettiğimiz kötü yönetimden birilerinin bizleri kurtarmasını beklemek yerine şikâyetlerimizi, taleplerimizi, keşke hesapların sorulması gereken yer olan genel kurullarda yapsaydık şimdi Konyalı Şahin kardeşler ve onların Konya’dan başımızla getirdiği (Ramazan, Metin, Muammer) profesyonellerin kurnazlık ve el becerileri ile bu yaşanan olumsuzluklar olmaz, bunlarda başımıza gelmezdi. İşte kurtarıcı gördüğümüz ve bir işaretlerini beklediğimiz siyasetçi ve bürokratların bizleri ikna edip, yutturduğu ŞAHİNler ortada. Şimdi gene kurtuluşu bu siyasetçi, bürokratlardan mı bekleyeceğiz yoksa kendi göbeğimizi kendimiz mi keseceğiz. Şu son günlerde Türkiye’nin spor gündemine oturmuş olan Milli takıma girmek için rüşvet verildiği iddialarında bile gene birçok arkadaşımız sırra kalem bastılar. Bu arkadaşlarımızın saçma sapan birçok konuda yorum ve beğenilerine şahit olurken, bu yaşanalar konusunda hiç oralı olmamaları ve hiç bir şeyden haberleri yokmuş gibi davranmaları içler acısıdır. Neredesiniz, çıkarın kafanızı dışarıda bir şeyler söyleyerek kamuoyu oluşturmamızda bir katkı sağlayınız.
Değerli arkadaşlar işaret beklediğimiz o siyasetçi ve bürokratlar bugün var, yarın yok. Ama bizler ALLAH ömür verdiği müddetçe bu camianın içinde her zaman olup yüz yüze bakacağız. Camia ile değil de yukarıdan icazet bekleyen ve onların işaretleri doğrultusunda hareket edeceklere artık itibar edip fırsat vermeyelim. Son on yılın tecrübesi gözlerimiz önünde cereyan etmektedir. Gelin kendi işimizi başkalarına bırakmayalım. Bir kurtarıcı beklemek yerine eğrisiyle doğrusuyla yukarıdan icazet beklemeyen kendine ve camiaya güvenerek yola çıkan arkadaşlarımızla beraber ekip olup çok sevdiğimiz Taekwondo sporumuzu yapılabilir ve yaşanabilir bir hale getirelim.