Genel tanımlara bakılırsa Türkiye Taekwondo’su hiçbir dönemde başarısız olmamıştır. Elbette bazı atıfların oluştuğu küçük polemikler yapılsa da Türk Taekwondo’su başarı grafiğini düşürmemiştir. Dönemsel küçük başarı eksiklikleri oluşmuştur. Bu hal camiamızın alışık olduğu başarılara gölge düşürmemektedir.
Eğrisiyle doğrusuyla her camiada olduğu gibi eksiklikler ve aksaklıklar oluşmakla beraber istenilenlere cevap bulma ve cevap verme noktasında daima çözüm üretilmiştir. Enteresan bir muhalefet mantığı güdülmediği takdirde derece denen ve derecelerin başarı olarak gösterildiği alanlar asla boş kalmamış, hatta zaman zaman tavan bile yapmıştır.
Derece elbette destek görmesi gereken küçümsenecek bir hal değildir. Lakin salt derece mantığı da diğer etmenleri gölgelememelidir. Bunlara örnekler verirsek:
1) Taekwondonun alt yapısı olan özel okulların geneli hala düzenleme ve sağlık, temizlik, donanım bakımından yeterli alana gelememişlerdir. Çok sağlıksız ortamlarda hala Taekwondo yapılmaktadır. Taekwondo’yu zemin katlardan çıkarmalıyız. Oksijen ve diğer ihtiyacımız olan elementlerin temin eksiği bu alanlarda daha az karşılanmaktadır.
Bir özel spor kulüpleri masası oluşturulmalıdır.
Örnek gösterilecek salon ve kulüpler elbette vardır. Hatta her geçen yıl daha da iyileşmeye devam etmektedir. Son zamanlarda kulüplere ve salonlara yapılan malzeme desteği de küçümsenecek cinsten değildir. Lakin hangi federasyon başkanı bir kulübe yardım yapsa diğer aday hemen bunun yolsuzlukla alındığı noktasında enteresan tespit yapmaya başlamalarıdır.
2) Sponsorluk yasası çıkmasına rağmen çok iyi yorumlanamamıştır. Hatta uygulama alanına bir türlü geçme başarısını gösteremedik. Hala iyi bir dev sponsorumuzun olmaması acıdır. Bu işi yapacak profesyonel bir ekip henüz oluşturulamamıştır. Denenmiş ancak iç güvensizlikler bu alanda ilerlememizi engellemektedir. Biz olarak söylüyorum çünkü aynı tavanın balığıyız. Hata aramaktan ziyade sponsorluk anlaşması bir an önce yapılmalıdır. Bu işi de profesyonel bir ajansa vermek evladır. Amatörlerle çalışılmamalıdır. Her antrenör belli alanlarda kabiliyetlidir. Ama sponsorluk antrenör veya hakem işi değil uzman işidir. SARAR firması dışında birkaç ciddi kuruluş destek vermekle beraber bu alanda yeterli gelmemektedir.
Bir içecek firması, güçlü bir spor firması, güçlü bir banka, köklü bir TV şirketi, bir telekomünikasyon firması, bir yiyecek firması (bazı arkadaşları bu firmadan uzak tutmak kaydıyla), dev bir otel firması, iyi bir seyahat şirketi, kırtasiye şirketi, bir araç firması, iyi bir tekstil firması, iyi bir Taekwondo malzeme firması… gibi daha çok firma eklenerek bu alanda sponsor yapılabilir.
3) Camiamıza bir halkla ilişkiler uzmanı gerekmektedir. Camiamızın zaaflarını araştıracak ancak kişilerin zaafıyla değil işlem zafiyetleriyle ilgili çalışmalar yapıp çözüm üretecek bir ekip oluşturulmalıdır. Bugün bunu tek kişinin yapması başlı başına bir zafiyettir. Halkla ilişkiler iktidarı destekleyen kulüplerle beraber muhalefete de yaşam şansı tanımalıdır. Burada kişi değil kurum ön planda olmalıdır.
4) Sağlıklı altyapı eğitim programları çıkarılmalıdır. Hala bir tekniğin adı bile değişik yörelerde değişik isimlerle lanse edilmektedir. Tekniğin amacının standart olması tam manada olmayabilir. Ama doğru teknik ülkemizin sporcularına öğretilmelidir. Bununla ilgili eser çıkaran biri olarak eleştirilmekten öte gidilmemiştir. Bugün hala Galip YALÇINKAYA’nın kitabını okuyup Taekwondo öğreten birileri varsa bunun için bu hocamıza minnettarlığımızı sunuyorum. Ne yeni bir kitap yazılmış nede yeni bir eser ortaya konulmuştur. Bu alan boş kalmıştır. Elbette hazırlığı olan birileri muhakkak vardır. Çok yakında baştan sona Türk sporu için yazılmış bir eserimizi piyasaya sunmuş olacağız. Başlı başına Taekwondo yazsak itibar edilmeyeceğini biliyoruz. Nedenine gelince biz sadece eleştiriyor ve bedava alma tarafında duruyoruz.
5) Avrupa’nın çökmeye yüz tuttuğu şu anlarda hala onların bile standardına yaklaşamamanın üzüntüsünü taşımaktayız. Taekwondo da Avrupa’da Türk sporcular ve Türk Antrenörler lokomotif görevi görmektedirler.
6) Uluslararası turnuvalar desteklenmelidir. Bazı uluslararası turnuvaların federasyon iznine takıldığı konuşulması rahatsızlık vericidir. Kaliteli bir OPEN imiz hala yoktur. En uzun soluklu turnuva olan Çay kupası (Daha sonra Osman Tatoğlu kupası oldu) bile en sonunda pes etmiştir. Ettirilmiş midir ondanda haber değiliz. Bir İstanbul OPEN şahsen benim hayalimdir. Bu gün bile sponsor bulup yapabilecek kapasitedeyiz. Ama gel gör ki muhalefet mantığı bu düşüncemize gem vurmaktadır. Federasyonumuz destekleyeceğini açıklasın bu gün OPEN yapmaya hazırız. Ha bu arada izin istiyoruz para değil. Edirne de yapılan Ters lale turnuvası bu akıbetin neticelerini görmekle beraber ayakta durmaktadır. Niye baltalamaya çalışıyoruz ki?
7) Yurtdışında ülkemizin itibarının arttığı şu günlerde -ki özellikle Ortadoğu, Afrika ve Türk Cumhuriyetlerinde- Antrenörlerimizin görevlendirilmesi, transferlerinin aracılığının edilmesi, antrenör pazarı oluşturulması federasyonumuza düşen önemli görevlerden biridir. Kendini yetiştirmiş ve ülkemizin tanıtılmasına katkı sağlayacak Taekwondo antrenörlerimizden talep edenleri bu alanlara teklif etmek ülkemizin gelecek başarıları için gerekli bir adım olacaktır.
8) Ülkemizde bulunan büyük spor kulüplerinin (bundan kastım büyük futbola mal olmuş ancak alt yapısında amatör branşlar istihdam eden kulüplerdir)mutlaka Taekwondo branşının ekletilmesi konusunda çalışmalar yapmak ve yapanlara da destek olmak gerekmektedir.
9) Hala bir genel sekreterimizin olmaması da enteresandır. Gerçi bu mekân belki de bizim alışık olduğumuz ve olması sanki zorunlu gibi gördüğümüz bir ego da olabilir. Önyargılı olmayalım.
10) Ülkemizde imalat yapan değerli spor malzemecisi dostlarımızı destekleyelim. Hatta onları geliştirip yurt dışına pazarlayalım isterim. Biri sıkıntı çekiyorsa bu bizim de sıkıntımız olmalıdır.
11) Konya’da bir organizasyonda antrenörlerle toplanıp bu kardeşimizi alaşağı edelim gibi paylaşımlar sunan değerli (!) yöneticilerimizi de kınıyorum. İBB Taekwondo teknik direktörü olmam bende başka herkese kar getirdi. Sayemde ekmek yiyen kardeşlerime demem odur ki: Bu gün aynı fırsat gene elime geçse gene elimden geleni yapar ve fayda sağlamaya çalışırdım. Kimseye kırgınlığım olmadığı gibi aksine dua etmekteyim. Herkes layık olduğu yere gelir.
Allah (c.c) Hiç bir kulundan layığını eksik etmez.
NETİCE OLARAK;
Allah (c.c) hayırlı ve uzun ömür nasip etsin temennisi ile daha istekli, daha arzulu, beceremesek de daha destek verme isteğini taşıyarak faydalı bir insan olma adına sporumuza ve milletimize hizmet etmek gayreti içerisinde olalım.
Yöneticilik yapan kardeşlerimiz bir gün yeniden vatandaş modeline geleceğini unutmamalarını tavsiye ederim. Bu tecrübeleri yaşayanlar bilirler. Yönetilen mekânlar kişilere baki ve mukim değildir. Türkiye Taekwondosu tarihi süreç içerisinde yepyeni yöneticilerle yönetileceklerdir. Geçmişe saygı duyarak, başarıyı alkışlayarak, katkılara katkılar sağlayarak, ezmeden, çiğnemeden, kırmadan nasıl yönetim olacağının araştırması içerisinde yeni dönemlere geçilecektir.
Geçmişi anlatan ve geleceğe ışık tutacak bir Taekwondo arşivi müze oluşturulmalıdır. Bu gün Seul de Kukkiwon’daki müze buna örnek gösterilebilir. Orada ülkemiz adına yapılan güzel işler görülmektedir. Bizlerde gelecek nesillere miras olarak atalarının başarılarını yansıtmalıyız.
Bir kütüphanemiz mutlaka kurulmalıdır. Taekwondo üzerine yazılan bütün yazılar arşivlenmeli Taekwondo da eser yayınlarının artmasını teşvik edecek bir kütüphane oluşturulmalıdır.
Tüm müsabakaların, seminerlerin ve etkinliklerin çekildiği cd, dvd ve benzeri ortamında arşiv oluşturulmalı talep edildiğinde verilmek şeklinde depolanmalıdır.
Öğretici dersler in çekildiği cd, dvdler oluşturulmalı gelecek nesillere ana temayı bozmadan kurallar ve kendi örf ve adetlerimiz üzere görüntüler hazırlanmalıdır.
Taekwondo ya eğitimlerinin ve kamplarının gerçekleştirileceği müstakil bir kompleks binası kazandırılmalıdır. Hatta bu alanlar birkaç bölgeye yayılarak hava koşullarının etkili olduğu zamanlarda kamp yapma imkânı tanıması adına gerçekleştirilmelidir. Bu binalara çalışma alanları, sosyal tesisler olması sağlanmalıdır.
Birbirimizi yıpratarak yükselme dönemi artık bitmelidir.
Zaman büyük projelerin sunulma, tasarlanma ve gerçekleştirme zamanıdır.