Sevgili Bekir Aydın, Mert Tuncer , Ahmet Evcimen, Ekrem Boyalı , Abdullah Sertçelik, Ertan Baştuğ ve o dönemdeki diğer Milli Sporcu ve şampiyon kardeşlerim. Bu yazıyı okuyunca kanım dondu ve çok üzüldüm. Ancak sizlerin yorumlarını okuyunca, sadece ringlerin değil, gönüllerin de şampiyonu olduğunuzu tekrar görmek sevindirdi ve gururlandırdı. Sizlerin de iyi bildiği gibi, geçmiş yıllarda Antrenör ve sporcu ödülleri bugünlerde olduğu gibi değildi. Sizlerin, o dönemde size ve Türk Taekwondosuna büyük emekleri geçmiş olan ve dönemin Milli Takım Teknik Direktörü Hyo Joo Lee hocaya emeğini takdir etmek için, hak ettiğiniz ödüllerin bir kısmını vermiş olmanız takdire şayan bir davranıştır. Bu davranış sizin insani yanınızı ve Lee hocaya olan saygınızı gösterir. Birçok federasyonda da sizin gibi vefalı sporcular antrenörlerine ödüllerinin bir kısmıyla jestler yapmaktadır.
Kaldı ki sporcularımız milli takım antrenörleri dışında kendisini yetiştiren antrenörlerini de takdir ve saygı için az miktarda da olsa ödüllerinin içinden hediyeler verdikleri bilinmektedir. Bu davranış, bu milletin insani, ahlaki, geleneksel değerlerine de son derece uygundur. Unutmayalım ki, o dönemdeki ödül yönetmeliğine göre antrenörler, adam başı 5-10 altını ancak alabiliyorlardı. Bugün olduğu gibi Ali Şahinin almış olduğu trilyonu bulan ödüller almıyorlardı. Hatta yıllarını Türk sporuna vermiş Lee hoca Türkiye’den ayrılırken bir evi bile yoktu. Zaten paraya da önem veren bir insan değildi. Cebindeki son kuruşu bile arkadaşları için harcayabilen bir insandı.
Ayrıca Metin Şahin döneminde de, 2004 yılı olimpiyatları dönüşü Bahri Tanrıkulu kendisine hediye edilen sıfır Ford marka arabayı Lee Hocaya hediye ederek çok büyük bir vefa örneği göstermiştir. Bu davranış, insanlık ve vefa duygusunun nasıl olabileceğine güzel bir örnek ve aynı zamanda da Türk sporcusunun kimlik tescilidir.
Arkadaşlarım, kardeşlerim. Geçmişte olduğu gibi bugün de, sizlerin yapmış olduğu bu vefalı davranışları, art niyetle çarpıtarak kendi amaçları için kullanılmaya çalışanlar çıkacak ve çıkmaya devam edecektir. Ancak artık herkes her şeyi çok daha doğru bilmekte ve bu tabansız, dayanağı yalan ve iftira olan dedikodulara kimse inanmamakta ve itibar etmemektedir.
Ayrıca bizler ve bizim gibi amacı sadece Taekwondoya hizmet olan diğer kardeşlerimizden bir ricam olacak. Artık bu saatten sonra ne Bayram Tıraş’ ın bu ve bunun gibi yalan ve iftira içerikli sataşmalarına, ne de onun gibi muhtemel diğer başkan adaylarına ve de onların destekçilerinin yorum ve eleştirilerine cevap vermeyerek Sevgili Cengiz Başkanımız üzerinden pirim yapmalarına fırsat vermeyelim. Enerjimizi Türkiye Taekwondosunun geleceğini sağlam ellere vermek için, mevcut federasyonun yanlış uygulamalarını ortaya çıkarıp, kardeşlerimizi bilgilendirelim.