Boks Federasyonu’nun eski disiplin kurulu başkanı Av. Yakup Erikel, Boks Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nun kesinlikle iptal olacağını söyledi.
21 Ekim’de yapılan Boks Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nun iptaline ilişkin Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin aldığı kararı DHA’ya değerlendiren Av. Yakup Erikel, yaşanan süreçle ilgili şunları söyledi:
“Şimdi burada çok teknik bir tartışma ile karşı karşıyayız. Bu tahkim kurulunun görevi nereye kadardır? Tahkim kurulu hangi ihtilaflara bakabilir veya mahkemelerin yetkileri nelerdir? Tahkim kurulundaki düzenlemeler mahkemelerin yetkilerini ortadan kaldırır mı? Şimdi bu tartışmayla karşı karşıyayız. Son dört yılda disiplin kurulu başkanlığı yaptım,spor hukukuyla alakalı bütün tartışmaların içerisinde oldum.Tahkim kurulu, spor hukukunda, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu yönetmeliğinde kendini bulmaktadır. Bu yönetmeliğin birinci maddesinde tamamıyla spor hukukuyla alakalı, spor federasyonlarının iş ve işleyişleriyle ilgili, ‘Federasyon ve kulüpler, federasyon ile hakemler, federasyon ile teknik direktörler, antrenör ve idareciler, kulüpler ile oyuncular, kulüpler ile kulüpler arasında çıkacak ihtilaflar hakkında federasyon yönetimince verilecek kararlar ile disiplin veya ceza kurulu kararlarını ilgililerinin itirazı üzerine inceleyip kesin karara bağlamak üzere genel müdürlük bünyesinde kurulan tahkim kurulunun görev, yetki ve çalışmalarıyla ilgili düzenlemedir’ diyor. Yani bu maddede tahkim kurulunun görevlerini açıkça sayıyor. Demek ki tahkim kurulu ancak spordaki ihtilaflar, sporcu, teknik kadro ve kulüplerle alakalı ihtilafları karara bağlayabilir. Peki bunların dışındaki konulara bakamaz. Bunların dışındaki konulara genel mahkemeler bakar. Peki tüzel kişiliğinin yapmış olduğu eylemleri ne belirler? Bu da Boks Federasyonu’nun talimatnamesi ve ana statüsünde belirtilmiştir. Boks Federasyonu, spor hukukundaki genel kurallara, kanun, yönetmelik ve tüzüklere bakarak bir ana statü belirlemiştir. Bu ana statünün seçimle alakalı 23. maddesinde bir düzenleme var. Tahmin ediyorum ki zaten tartışma buradan başlıyor. Burada genel kurulun yapılmasında ve seçimlerin yapılmasında ana statü tahkim kuruluna bir görev veriyor. Diyor ki siz seçimlerle alakalı üye listelerine ve delege listelerine olan itirazları kesin olarak karara bağlayabilirsiniz diyor. Bu düzenleme hukuka aykırı bir düzenleme. Normalde siz Boks Federasyonu olarak tahkim kuruluna, tahkim kuruluyla ilgili yönetmelikte düzenlenen görevler haricinde bir görev veremezsiniz. Dolayısıyla mevcut haliyle tahkim kurulunun, ‘Boks Federasyonu genel kurulu yapabilir ve ben bu hareketi onaylarım’ şeklindeki hareketi hukuken sakattır. Seçme, seçilme ve buna benzer haklar kişiye kesin bağlı, hukuk güvencesinde ve modern devletin anayasayla, uluslararası sözleşmelerle güvence altına almış olduğu hükümlerdir. Hiçbir şekilde seçme ve seçilmeyle ilgili hükümler tahkim kurulunun eline bırakılamaz. Burada tahkim kurulu vermiş olduğu kararla, hukuka aykırı hareket etmiştir. Şimdi şunu da söylemek lazım, spor hukukunun dışındaki ihtilaflara mahkemelerin bakması lazım.”
Av. Yakup Erikel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dernekler hukuku ve medeni hukuk kapsamında federasyonlar bir tüzel kişi olduğuna göre, şirketler gibi tüzel kişi olduklarına göre bunların genel kurulları ve bu genel kurulla ilgili yapmış oldukları her türlü eylem, işlemlerin denetimi hukuk mahkemeleri denetimine tabiidir. Şimdi genel kurulun tedbir kararı olmasaydı, genel kurulun iptaliyle ilgili herhangi bir itiraz yapacaksak, şimdi biz tahkime mi gidecektik, böyle bi saçmalık olabilir mi? Yani Beşiktaş kulübü genel kurulu yaptığında, Galatasaray kulübü genel kurulu yaptığında o genel kuruldaki oylama işlemleriyle, divanla alakalı, kararlarla alakalı, üyeliklerle alakalı işlem yaptıklarında bunlar tahkime mi gidecek, böyle şey olabilir mi? Bunlar tamamen hukuk mahkemelerinin yetkisinde olan işlemlerdir. Bu konuyla alakalı mahkeme eğer kendisini görevli görmeseydi bunla alakalı tedbir kararı vermezdi. Tedbir kararı vermişti Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi. Federasyon da bunun üzerine itiraz etmiştir. Mahkeme bu itirazı da reddetmiştir. Dolayısıyla Türk hukuk sisteminde, yargı güvencesi olan bir hukuk devletinde mahkeme kararları kesindir ve kesinlikle bu mahkeme kararı çerçevesinde hiçbir şekilde genel kurul yapılamaz. Bu genel kurulu yapan yönetim kurulu üyeleri ve federasyon, ayrıca da bu mahkeme kararı olduğu halde tahkim kurulu toplayarak ‘Bunda ben yetkiliyim’ diyen tahkim kurulu üyeleri de bize göre görev ve yetki açısından sorumludur ve ceza hukuku açısından, mahkeme kararlarını uygulamamak açısından bir suç işlemişlerdir.”
Genel kurulun kesinlikle iptal edileceğini vurgulayan Erikel, şu ifadeleri kullandı:
“Divan tutanağı tutulduktan sonra ilgili delegeler bu tedbir kararını dayanak tutarak mahkemeye iptal davası açacaktır ve kesinlikle bu genel kurul bana göre iptal edilecektir. Bir hukukçu, bir spor hukukçusu olarak söylüyorum. Ayrıca ilgililer hakkında da mutlaka savcılıktan işlem yapacaktır. Bir başka deyişle zaten bu mahkeme kararı çerçevesinde ve hukukun bütünlüğü içerisinde değerlendirildiğinde bu genel kurul yok hükmündedir. Yani tedbir konulan bir gayrimenkulü satabilir misiniz, tedbir konulan bir arabayı satabilir misiniz? Bir genel kurulun yapılmasına Türkiye’deki bir yetkili mahkeme, bir adalet mekanizması tedbir koyuyor, siz arkadan dolaşarak hakem kuruluyla bu tedbiri kaldırıyorsunuz. Eğer siz hukuki mücadele yapmak istiyorsanız, genel kurul açısından bunu mutlaka yargıtaya götürmeniz lazım. Bana göre verilen mahkeme kararı da doğrudur, tedbir kararı da doğrudur. Zaten yanlış olsaydı, itiraz edildiğinde federasyon bütün gerekçelerini mahkemeye sunmuştur, mahkeme bunu da reddetmiştir. Bir spor tüzel kişisinin, bir kulübün spor faaliyetleri dışındaki her türlü eylem ve işlemleri Türk yargı sistemlerinde mahkeme denetimine tabiidir. Tahkim kurulunun üyeleri değerli hukukçulardır, neye göre karar verdiklerini ben bilmiyorum ancak Boks Federasyonu tahkim kuruluna bu konuyu götürürken belki mahkemeden bahsetmemiş olabilir. Eğer bahsetmediyse tahkim kurulu zaten bilmeden bu şekilde karar vermiştir. Tekrar mahkemenin kararına dönülecektir. Bununla beraber tahkim kurulunun, eğer ki bu konu mahkemeye gitse de, gitmese de önüne geldiğinde, ‘Ey Boks Federasyonu, sizin bana getirmiş olduğunuz bu konu spor hukukuyla alakalı sporcu, antrenör ve branşlarla alakalı değildir. Bu benim görevimin dışındadır. Bu medeni kanun ve dernekler kanunu kapsamında mahkemenin yetkisindedir. Sen bu konuyu oraya götür’ demesi gerekirdi. Bu şekilde dosyayı reddedecekti ve karara bağlamayacaktı. Bu medeni kanun, borçlar kanunu, adalet mekanizması içerisinde ana kanunlardır. Tahkim kurulunun böyle bir yetkisi yoktur. Sadece spor hukukuyla alakalı her türlü konuda karar verebilir. Ayrıca ben detaya girmek istemiyorum, Anayasa Mahkemesinin bu tahkim kurullarının kesinliği ve kesin olmadığı konusunda tartışmaları da vardır.”