Metin Şahin’in “iftira ediyorlar” dediği sporcular bu gün başbakanla da görüşmüşler. Spor bakanlığı dâhil, savcılığa da şikâyette bulunan bu sporcu ve antrenörlerin yalan söylediğinden hala şüphesi olan kaldı mı?
Bu güne kadar bu federasyon yönetimine şans tanımış ve onlarla birlikte olmuş bazı arkadaşlar, belki kendi özgür iradeleri ile belki de sipariş üzerine, olayların tüm çıplaklığına rağmen “bu yolda mevcut federasyonla ne olursa olsun sonuna kadar beraberiz” demektedirler. Ramazan Erçin gibi, Muammer Cambaz gibi Taekwondo’ya Metin Şahin ile girmiş ve onunla gidecek olan bazı kişilerin bunu söylemelerini anlarım. Ancak Taekwondo’ya kimsenin hatırı ile değil, bu spora yıllardır emek veren ve birçok değişik federasyon yönetimlerinde mesleğini devam ettirmiş insanlarımızın bunu söylemelerine anlam vermekte zorlanıyorum.
Bunların bir anlamı yok, bunlar gerçeği değiştiremez. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız, kirpiyi pamuk diye sevemezsiniz. Yani, eğer bu federasyon görevden alınırsa ya da istifa ederse sizlerde Taekwondo’dan istifa mı edeceksiniz? Eğer sorumlular, savcılık soruşturması neticesinde adli bir ceza alırlarsa, bu cezayı siz de suç ortağı olarak üstlenecek misiniz? Tamam, insanlar birlikte yola çıktıkları kişileri yarı yolda bırakmazlar ancak dava haklı olduğu sürece ve sizler onların dürüstlüğüne inandığınız sürece bu doğrudur. Bu işler futbol takımı tutmaya benzemez ki. Federasyon başkanlığına kim gelirse gelsin, şu an bu işe emek veren insanlarla çalışmayacak mı? Bu kadar yetişmiş antrenörümüz varken yurt dışından çalıştırıcı mı ithal edecek? Önemli olan Taekwondo’ya hizmet ise, siz işinizi layığı ile yerine getiriyorsanız ve federasyon başkanı kim olursa olsun siz bu mesleğe davam edeceğinize göre, bu kadar manasızca birilerini desteklemek niye? Kabul edilmesi mümkün olmayan ses kayıtlarının ortada olduğu bir durumda dahi, birilerinin gönlünü kazanmak adına bir başka diğerlerini karşınıza almak neye değer, kim için değer. İnsan arkasında sapasağlam duracağı ve kendisinin arkasında da adam gibi duracak adamı sonuna kadar, ölümüne savunur ( hatırlayın, Metin Şahin savunmasında “takımı ben değil Teknik Kurul seçiyor” demişti. Size bu bir anlam ifade etmiyor mu?). Siz hakkın ve haklı olanın yanında olun yetmez mi?
Kimse kusura bakmasın, ama bu camiayı birbirine düşman gibi gösteren ve öyle davranmaya teşvik eden Metin Şahin yönetimidir. Tüm şu yaşanan rezilliklere rağmen hala insanları buna zorlamaktadırlar. Bu yönetimin bu politikaları camiamızı ayrıştırmıştır. Buna son verecek olanlar yalnızca federasyon yönetimine talip olanlar değil, aynı zamanda camiamızdaki insanlardır.
Son söz; Ali Şahin şu saate kadar yazılı ya da görsel basında kendini savunacak bir kelime bile etmemişken, ona kefil olacak manalar taşıyan açıklamaları yapanlar nereye koşmaktadırlar? Bizleri birbirimize düşürürken, kendileri başka işlerle uğraşmışlardır. Sesin sahibi olduğu iddia edilen Ali Şahin, bu olayların patladığı günlerde bir basın toplantısıyla bunları yalanlamak yerine, hala Portekiz’de ödüllü maç peşindeydi.
Artık camiada oncu, buncu kavgaları son bulmalı, sen ben çekişmeleri bitmeli. Adaletli bir yönetim anlayışında bunlara zaten gerek kalmaz ki… Sayesinde çok şey kazandığımız Taekwondo’yu temiz bir düzlüğe çıkartmak hepimizin görevi olmalıdır. Artık bu günden sonra bu yönetimle hiçbir şekilde üç yıl daha devam edilemeyeceği aşikâr değil mi? Bunu görmek zor değil sanırım.