Taekwondo Federasyonu Başkanlığı’nda 22 yıl sonra gerçekleşen değişimin, Taekwondo camiasına ivedilikle katkı sağlayacağı ve uzun süredir eksik görülen durumların düzeltileceği kanaati, geniş bir kesim tarafından kabul görmüştü. Her ne kadar eski dönemin kadrolarında yer alan bazı kişilerin bu süreci merakla ve beklentiyle izledikleri göz ardı edilse de…
Yine de camia içerisinde dirayetli ve mesafeli duruş sergileyen arkadaşlarımızın, görevde bulunanların pozisyonlarına bakmaksızın, Taekwondo’nun ileriye taşınmasını arzu ettikleri görülmektedir.
Aslında bir şekilde, değişim öncesinde de 22 yıl boyunca işlemiş bir sistem vardı; bu sistemin iyi ya da kötü olduğu tartışmaya açık. Ancak başarıdan söz edilecekse, bu başarının bilimsel ve istatistiki verilerle desteklenmesi gerekir. Ne yazık ki ne eski yönetim ne de yeni yönetim bu konuda gereken hassasiyeti göstermemiş, madalya kazanımlarını kamuoyuna sadece kendi bakış açılarıyla sunmuştur.
Oysa asıl olan, başarı değerlendirmesinin objektif kriterlerle yapılmasıdır. Eski yönetim de yeni yönetim de bu gerekliliği göz ardı etmiştir. Taekwondo spor adamlarının asıl beklentisi, belirlenmiş olan haklı taleplerin arkasında durulması ve hukuksal bir yapının oluşturulmasıdır. “Dinime dahleden bari Müslüman olsa” anlayışıyla değil, adalet ve liyakat ekseninde bir yönetim anlayışıyla hareket edilmelidir.
Ancak ne yazık ki, “gücü ele geçirdik” mantığıyla sergilenen tutumlar Taekwondo camiasında olumsuz karşılanmıştır. Artık yönetimin iyi niyetli olmadığı, camianın büyük bir kesimi tarafından açıkça görülmektedir. Oysa başta, “olumsuzlukları düzelteceğiz, eksikleri tamamlayacağız, adaleti sağlayacağız, başarılı sporcuları destekleyeceğiz, Taekwondo’ya bu zamana kadar görülmemiş katkılar sunacağız, bizimle birlikte herkes kazanacak” diyenler, bugün gelinen noktada yollarını ayırmakta, ortaya bir pasta koymuşçasına bu pastayı nasıl paylaşacaklarını şaşırmış durumdadır. Artık amaçları Taekwondo’yu yüceltmekten uzak, endişe dolu ve hazırlıksız bir topluluk görüntüsü vermektedirler.
Taekwondo’nun yönetiminde yer almış ya da spor adamı olarak yıllarını bu camiaya adamış, karşılıksız Taekwondo sevgisiyle görev yapan, işlerinin dışında fahri olarak yönetimsel konularda da fikir beyan eden arkadaşlarımız, elbette kendilerine değil de “büyük abilerine” dayandıklarını sürekli vurgulayan bu kesimlerce sevilmeyecek, hatta dışlanacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki bizler, Taekwondo sevgisiyle hareket eden, yüreğinde bu spora yer açmış kişileriz. Birilerinin boş heybelerine hamallık edecek kişiler değiliz.
Taekwondo’ya gerçekten sahip çıkan arkadaşlarımızla, ortak bir gaye etrafında mutlaka birleşeceğiz.










Tebrikler hocam
Teşekkürler hocam. Teşekkürler şampiyon. Teşekkürler Taekwondo sevdalısı ….
Yüreğine kalemine teşekkür ediyorum üstadım. Bizlerin dili olmuş, hizmetin ne olduğunu olması gerektiğini yazmışsınız. Başarılarınız kaleminiz daim olsun.